TTB’nin bakış açısı ve Omicron varyantı ile gelinen aşama için önerilerini Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu açıkladı. “Omicron varyantı, kış şartları ve düşük aşılama oranı göz önünde bulundurulduğunda virüsü alma ve bulaştırma riskini azaltacak şekilde toplumsal hareketliliğe düzenlemeler getirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi. Basın toplantısında aşılamayı yaygınlaştıracak ve güven duygusunu artıracak kampanyaların yanı sıra aşılamaya yönelik somut yasal düzenlemelerin yapılmasının bir zorunluluk haline geldiğinin altı çizildi ve hükümet, salgın yönetimi konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmeye davet edildi.
“TÜM KAPALI ORTAMLARDA HES KODU SORULMALI”
Kapalı ve kalabalık ortamlara girmek isteyen 18 yaş üzeri yetişkinlerin Covid-19’a karşı yeterli düzeyde bağışık olduğunu gösteren bir sistemin kurulmasını isteyen TTB şu önerilerde bulundu:
Kapalı ve kalabalık ortamlara girmek isteyen 18 yaş üzeri yetişkinlerin iki koşuldan en az birini karşılaması gerekir. Birincisi, son aşılamadan itibaren 6 ayı geçmemiş olmak koşuluyla aşılama takvimini tamamlayarak tam aşılanmış olmak. İkincisi ise PCR testi pozitifliği ile hastalığı geçirmenin üzerinden 6 aydan uzun süre geçmemiş olmasıdır.Bu iki koşulun kontrolüne olanak sağlayan HES benzeri bir sistem geliştirilmeli, tüm yeme içme mekanları; AVM’ler; eğlence, kültür ve sanat etkinlikleri; kuaför gibi yakın bir şekilde kişisel bakım veren ortamlar; kapalı ortamda her türlü kongre, toplantı, eğitim, düğün gibi etkinlikler; spor müsabakaları; şehirlerarası ve şehir içi toplu taşıma araçları ve ibadethaneler gibi kapalı ve kalabalık ortamlarda devreye sokulmalı. Böylece, tam aşılı bireyler için hayat pandemi koşullarına rağmen olağan haline en yakın şekilde sürdürülebilir.
“İŞYERLERİNDE DÖNÜŞÜMLÜ MESAİ UYGULAMASI”
* Toplumun en az yüzde 80’inin aşılanması hedefine ulaşıncaya kadar virüsün yayılımının sınırlanması için, yeme içme ortamları, toplu taşıma ve iş yerleri gibi tüm kapalı ortamlarda kişiler arasında 1,5 metre mesafe tutulacak şekilde yarım kapasite çalışma sağlanmalı, işyerlerinde dönüşümlü mesai uygulamasına geçilmeli.
* Bazı meslek grupları kalabalık ortamlarda çalışmaları ve/veya çok sayıda kişi ile temas etmeleri nedeniyle virüsü almak ve yaymak açısından daha yüksek risk grubunda. Bunlar arasında, sağlık kurumlarında, okullarda, üniversitelerde, adliye gibi kalabalık kamu kurumlarında, şehir içi ve şehir dışı toplu taşımada, restoran, kafe, vb. yeme içme hizmeti sunan yerlerde ve ibadet yerlerinde çalışanlar yer alıyor. Salgının geldiği bu kritik noktada, bu meslek gruplarında ve işyerlerinde çalışabilmek için tam olarak aşılanmış olma şartı getirilmeli.
* Fabrikalarda, büyük şantiyelerde ve organize sanayi bölgelerinde aşılama kampanyaları düzenlenmeli. Pandemi koşullarına uygun olmayan ortamda çalışmak zorunda kalan ve şiddetli Covid-19 ile ilişkilendirilen ek hastalıkları bulunan çalışanlara aşıdan bağımsız en azından kış ayları boyunca ücretli izin verilmeli.
“Z KUŞAĞI İÇİN ETKİLİ İLETİŞİM ÇALIŞMALARI YAPILMALI”
* Üniversitelerin güvenli bir şekilde yüz yüze eğitime devam edebilmesi için kampüslerde ve yurtlarda aşılama kampanyaları düzenlenmeli, Z kuşağını hedefleyen etkili iletişim çalışmaları yapılmalı.
* Eğitimin kesintisiz ve güvenli bir şekilde devam edebilmesi için 12-17 yaş grubu için uluslararası otoritelerden onay almış olan aşılar okullarda kampanya ile sunulmalı, 5-11 yaş grubu için uluslararası otoritelerden onay almış, çocuklar için uygun dozda aşılar Türkiye’de tedarik edilmeli, 5-11 yaş grubu çocuklara aşılama hakkı verilmeli.
*65 yaş üstü kişiler, ciddi kronik sağlık sorunları bulunanlar ve gebelerde aktif aşılama yaklaşımı uygulanmalı.
“HIZLI TEST ÜCRETSİZ OLMALI”
* Dünyada yaygın olarak kullanılan hızlı antijen testleri bir an önce ülkemizde hizmet sokulmalı, yüksek riskli ortamlarda çalışanlara ücretsiz kullanma olanağı sunulmalı, belirtisi olmayan kişilerde tarama amaçlı kullanılması teşvik edilmeli. Hızlı testler resmi laboratuvarlarda yapılan PCR testlerinin yerini asla almamalı.
* Kapalı ortamların uygun standartlarda havalandırılması sağlanmalı, bunun için gerekli rehberlik ve denetleme hizmetleri ilgili meslek örgütlerinin de katılımı ile yürütülmeli.
* Kalabalık ortamlar dışında açık havada maske uygulamasına gerek yoktur. Maske kullanımı ile ilgili esas denetimler özellikle kapalı ve kalabalık iç ortamlarda, örneğin toplu taşıma araçlarında yapılmalı.
* Pozitif vakaların sağlıklı olanlardan ayrılması ve yakın temaslıların gerçekten tespiti ve karantinaya alınarak izlenmesi için ciddi bir filyasyon sistemi oluşturulmalı, bu uygulamalar için sağlık çalışanları desteklenmeli.
“BİLGİLER ULUSLARARASI STANDARTLARA GÖRE AÇIKLANMALI”
* Salgının gidişatı ile ilgili epidemiyolojik veri ve bilgiler uluslararası bilimsel standartlara uygun bir şekilde en azından haftalık olarak paylaşılmalı.
* Bu düzenlemelerin neden getirildiğinin, topluma nasıl faydalı olacağının somut bir şekilde anlatıldığı bir iletişim kampanyası düzenlenmeli, toplumda aşı ile ilgili kaygıların giderilmesine yönelik etkili bir çalışma yapılmalıdır.