Yoksulluk ve ırkçılığın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderek derinleştirdiği ortaya çıktı.
Suna’nın Kızları girişiminin 1 yıldır sürdürdüğü, “Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi: Engeller, Müdahaleler ve Olanaklar” adlı rapor yayımlandı. Yoksulluk ve ırkçılığın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderek derinleştirdiğine dikkat çekilen raporda, ortak hareket etme çağrısı yapıldı.
Türkiye’deki kız çocukların eğitimi için yapılan çalışmalara arka plan oluşturulması amacıyla, Suna Kıraç’ın adına kızı İpek Kıraç’ın girişimleriyle, Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında geçen yıl Suna’nın Kızları adlı bir girişim kurulmuştu. Suna’nın Kızları ve Eğitim Reformu Girişimi, İstanbul, Ankara, İzmir, Batman, Van, Gaziantep, Mardin, Muş, Şanlıurfa, Bitlis gibi bir çok ilde çalışmalar yaptı. Aileler, öğrenciler ve öğretmenlerle görüşüldü. Eğitim alanında çalışan 127 STK’nın 243 projesi ile MEB ve Aile Bakanlığı’nın 28 projesi incelendi.
EVLİLİK VE YOKSULLUK
Kız çocukların eğitime erişim ve okulu yarım bırakmasının en temel sebepleri, “Gittikçe artan okul masrafları, kültürel, sosyal etkenler, çocuk yaşta zorla evlilik, çocuk işçiliği” olarak saptandı. Çocukların eğitiminin önündeki üç büyük engel ise, “Cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, yapısal şiddet” olarak belirlendi.
Rapordan tespitler
KIZLARIN YÜZDE 41’İ OKULA HİÇ GİTMİYOR
Muş’ta kız çocukların yüzde 59’u, erkeklerin yüzde 65’i okula gidiyor. Şanlıurfa’da kızların yüzde 62’si ve Bitlis’te yüzde 65’i okula gönderiliyor.
KIZ ÇOCUKLARI 18 KAT FAZLA EVLENDİRİLDİ
TÜİK verilerine göre; 2020’de 16-17 yaşlarında 726 erkek çocuk ve 13 bin 14 kız çocuğu resmen evlendirildi. 16-17 yaşında evlendirilen kız çocuk sayısı erkekleri 18’e katladı.
KARDEŞLERİNE BAKIYORLAR
Kızların okullaşma oranının en düşük olduğu illerden biri olan Muş’ta kızların yüzde 51’i, erkeklerin yüzde 16’sı iş ve kardeşine bakma gibi gerekçeyle okula gönderilmedi.
Suna’nın Kızları kurucusu İpek Kıraç:
Tek tek yapamayız
“Çocukların hayata eşit katılımı için yola çıktık. Türkiye’de kız çocukların eğitimi üzerine yapılan çalışmaları inceledik. Okula erişimi destekleme çabaları son derece değerli ancak tek başına yeterli değil. En önemli ihtiyaç, kız çocukların baskı altında kalmadan, güvenlikli ve mutlu bir çevrede yaşayabilmelerine ortam yaratmak. Bunu da, sivil toplum kuruluşları olarak tek tek yapamayız. Kız çocukların yapabilirliğinin artırılması, tüm çocukları özgürleştirecek.”
NOT DEFTERİ:
■ Dünyada halen yaklaşık 130 milyon kız çocuğu hiç okula gitmiyor.
■ Covid-19 salgınında dünyada 20 milyonu aşkın kız çocuğu okulu bıraktı.
■ Dar gelirli aile çocuklarında, ‘okuduğunu anlamama’ oranı yüzde 70’e çıktı.