Kolajen, başta kemik, deri, kas, tendon ve bağlar olmak üzere çoğu doku ve organın yapısında yüksek oranda bulunan bir proteindir. Cilde esneklik kazandırıp; doku ve organların canlı kalmasına yardımcı olur. Ancak ilerleyen yaşla birlikte azalır. Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Erbil’e ‘gençlik iksiri’ olarak adlandırılan ve son yıllarda yaygın olarak kullanılan kolajen takviyeleriyle ilgili merak edilenleri sordum. İşte açıklamaları…
HERKES KULLANABİLİR Mİ?
Bu takviyeleri herkes kullanamaz. Örneğin özellikle deniz ürünlerine, sığır-tavuk etine alerjisi olanlar ve diyabet hastaları bu ürünler nedeniyle istenmeyen etkilerle karşılaşılabilir. Bu nedenle bilinçsizce alınmamalı, mutlaka doktora danışılmalı. Doktor önerirse bu ürünlerin tipine dikkat edilmeli. Zira 20 çeşit kolajen vardır ancak en çok bilinenleri 1-5 arası numaralandırılan tipleridir. Tip 1 kolajen en çok deride bulunur. Bağ dokusu ve kemiklerde bulunan kolajenin yüzde 80’i ise Tip 2 kolajendir. Bu bilgiler ışığında kolajen takviyeleri cilt için kullanılacaksa Tip 1 türü fazla olan, bağ dokusu ve eklemler için kullanılacaksa Tip 2 türü fazla olan ürünler tercih edilmelidir. Çalışmalarda kemik sağlığı amaçlı kullanımı önerilmemektedir. Bağ dokusu ve eklemler için de yine doktor kontrolünde kullanılabilir.
İÇERİĞİNDE NELER VAR?
Tip 2 kolajen tavukların ayaklarından ve horozların ibiklerinden elde edilir. Tip 1 kolajen ise sığırlardan ve balıklardan yapılır. Dip balıklarından elde edilen kolajenlerde ağır metal bulunabilir çünkü genellikle hangi balıktan elde edildiği belirtilmemektedir.
GERÇEKTEN GENÇLİK İKSİRİ Mİ?
Cilt güzelliği amaçlı yaygın kullanılan kolajen takviyelerinin bazı yararlı etkileri çalışmalarla gösterilmekle birlikte yeterince kesinleşmiş kanıt yoktur. İlerleyen yaşla azalan kolajenin alınan takviyelerle kişiyi 20-30’lu yaşlara döndürmesi mümkün olmamaktadır.
KİMLER KULLANMAMALI?
Gebelere, emzirenlere, kanser geçmişi olanlara, böbrek hastalarına, çocuklara ve ergenlere kolajen takviyesi önerilmemektedir.
YAN ETKİLERİ VAR MI?
Kolajenin tanımlanmış büyük bir yan etkisi yoktur. İçerdiği hyalüronik asit nedeniyle vücutta ödem oluşturabilir. Takviye olarak alınan kolajen günlük 2.5 gramın altında olursa biyoyararlılığı çok düşük olur. Kolajen takviyeleri tablet, sıvı ve toz şeklindedir. En fazla kolajen içeren form toz şeklinde olanlardır. Sonra sıvı ve en az tablet formudur. Gece alınması daha yararlıdır.
VÜCUTTA KOLAJEN ÜRETİMİ NASIL ARTIRILIR?
Günlük kolajen ihtiyacı 10 gramdır, besinlerle bir miktar alınabilir. Brokoli, lahana, soğan, sarımsak, fasulye, karnabahar, pırasa, Brüksel lahanası, kemik suyu, balık, tavuk gibi besinler vücudun kolajen üretimine yardımcı olur. Düzenli ve kaliteli uyku da kolajen üretimini artırır. Öte yandan sigara, alkol, UV ışınları, şeker, stres, sağlıksız beslenme ve hava kirliliği vücutta kolajen üretimine engel olur. Bunlardan uzak durulmalıdır.