Aydın’ın Efeler ilçesi Batı Gazi Bulvarı’nda kaldırım üzerinde bulunan Arap Dede Mezarı’nın yanından her gün binlerce kişi geçerken, özellikle genç nesil kaldırım üzerinde bulunan piramit şeklindeki yapının ne olduğunu bilmiyor. Hikayesi kadar türbe hakkında anlatılan efsaneler de birçok vatandaşın dikkatini çekerken, türbenin içerisi ise duyarsız vatandaşlar tarafından adeta çöplüğe çevrildi. Bir zamanlar bazı vatandaşların mezar üzerindeki kubbeli alana mum dikerek dilek tuttuklarını hatırlatan Eski Eserler Sevenler Derneği Başkanı Mehmet Özçakır, Arap Dede Mezarı’nın ve çevresinin bakımının yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Her gün binlerce insan bu mezarın yanından geçse de özellikle gençler oranın bir mezar olduğunu, orada yatırın olduğunu ya da o yapının neden orada bulunduğunu bilmiyor. Arap Dede olarak bilinen mezar ise halen araştırılmaya ve bakıma muhtaç bir alan olarak günümüze kadar geliyor.
“BİRÇOK RİVAYETLER ANLATILAGELMİŞTİR”
Arap Dede Mezarı hakkında günümüze çok sayıda rivayetlerin ulaştığını ifade eden Özçakır, “Batı Gazi Bulvarı’nda yer alan kaldırım üzerindeki yatır, oradan geçen herkesin dikkatini çekse de orada kimin yatırı olduğu, geçmişi hakkında kimsenin net bir bilgi sahibi olmadığı bir gerçek. Zamanında Batı Gazi Bulvarı’nın yol genişletmesi sırasında bu bölgede bulunan geniş bir mezarlık alanı, konutlar ve yerleşimlere açılırken, bu yatırın da o dönemde kaldırılmak istendiği buna rağmen kepçe ile yapılan çalışmada mezarın yerinin oynatılamadığı günümüze kadar anlatılagelmiştir. Yaşlıların anlattıklarına göre kepçe çalışma yapmak istese de mezarı kaldıramamış, her çalışma sonrasında ise mezarın yeniden eski haline geldiği söylenmiştir. Bu yaşananların ardından mezarın yerinde kalması gerektiğine karar verilmiş. Burası hakkında günümüze kadar çok sayıda rivayetler vardır. Buranın üzerinde çok fazla araştırma yapılamadığı, üzerinde bir kitabe bulunmadığı için kimin mezarı olduğu çok bilinmese de burada yatan kişinin anlatılanlara göre eski erenlerden olan Arap Dede olduğu söyleniyor” dedi.
Arap Dede ile ilgili anlatılan bir hikayeyi de aktaran Özçakır, “Bir söylenceye göre de Arap Dede, buradan geçen her cenazeye ‘Namaz kılmadan gidiyorsan yuh olsun’ dermiş. Bir gün kendi vefat etmiş cenazesi geçerken başka birisi de ‘Sen her geçen cenazeye, namaz kılmadan gidiyorsan yuh olsun diyordun, şimdi ne yapacaksın’ diye seslenmiş. O esnada cenazeyi taşıyanlar olduğu yerde durup kalmışlar ve birden cenazenin tabuttan kalkıp doğrulduğunu görmüşler ve Arap Dede; ‘Namazsız niyazsız gidiyorsam bana da yuh olsun’ dediği rivayet edilir. Bu mezar ve çevresi inanç gereği kutsal kabul edilerek, mezarın burada kalmasına müsaade edilmiş. Çünkü inancımız gereği mezarlarımızı kaldırmak, tahrip etmek çok uygun bulunmaz” dedi.
“MAALESEF ÇÖPLÜK OLARAK KULLANILMIŞ”
Kubbeli piramit şeklinde çevrilen mezarın duyarsız vatandaşlar tarafından çöplüğe çevrildiğini belirten Özçakır, “Yıllardır Aydın’da kaldırımda bir yatır olarak kalan bu Arap Dede Türbesi, maalesef bugün içini açıp baktığınızda duyarsız vatandaşlar tarafından adeta bir çöplük olarak kullanılmış. Üzeri açıkken gelen geçen kişilerin bıraktığı çöplerle dolu. Bunu üzülerek gördük. İnançlarımız doğrultusunda mezarların, kutsal kabul edilen yerlerin temiz olması gerekir, eğer bu mezar burada kalmaya devam edecekse de çevresinin ve mezarın da bakımlı olmasını bir Aydınlı olarak temenni ediyorum. Önceden bu mezarın etrafında basit taşlarla örtülü bellik dediğimiz taşlar vardı. Mezarın yerini belirleyen basit taşlarla çevrilmiş bir kabirdi. Daha sonra burasının kaldırılmasından vazgeçilince yükseltilerek küçük bir mezar tipine dönüştürülmüş. Muhtemelen belediyeler tarafından demir bir kafesle örtülerek korunaklı bir hale getirilmiş. Ancak vatandaşlarımız burada yatan kişi hakkında bilgi sahibi değil. En azından bilimsel çevrelerce bir araştırma yapılarak, buranın çöplükten kurtarılması gerektiğine korunması gerektiğine inanıyorum. Bazen vatandaşlar buraya gelerek mum dikip dilek dilerdi. Burada mumlar yakıldığına ben geçmişte çok denk gelmiştim. Bu tür yerlerin gerçek bir mezar olup olmadığı da araştırılamadığı için bir Alihan oğlu İsmail Bey Türbesi gibi ciddi bir şekilde kapalı bir alana dönüştürülememiş. O yüzden bu şekilde kaldırımda bir alan olarak kalmış. Bu mezar madem böyle kalacak en azından araştırılıp tarihçesi yazılarak etrafının bakımı yapılarak bir bellek ya da yazı ile yazılabilir. Burası araştırılmaya muhtaç bir yer” dedi.