Çorum’da kıymetli bir Anadolu Selçuklu kenti gün yüzüne çıkartılıyor. Kalehisar’da tarihin yine ayağa kaldırılması, kültürel mirasın korunması ve gelecek jenerasyonlara aktarılması için çalışmalar devam ediyor. Devam eden hafriyat çalışmaları ile ilgili bilgi veren Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Kalehisar Hafriyat Lideri Doç. Dr. Mustafa Kemal Şahin, tarihi kentin bilinmeyenlerine ait İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Yapılan hafriyat çalışmalarının Anadolu Selçuklu arkeolojisi için kıymetli bir çalışma olduğunu kaydeden Şahin, bölgenin Hattuşa üzere kıymetli bir merkez olduğunu kaydetti.
“İLK ÇALIŞMALAR 1992 YILINA GİDİYOR”
Kalehisar’da 1965-1966 yıllarında sanat tarihinin önde gelen hocalarından Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından İstanbul Üniversitesi ismine çalışmalar yapıldığını belirten Doç. Dr. Şahin, “Prof. Dr. Oktay Aslanapa medrese, kervansaray, hamam, seramik ve çini fırınlar üzerinde birinci çalışmaları gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar dikkat çekiyor. Bu çalışmalar detaylı olmasa dahi bize Kalehisar’ın ne kadar değerli bir merkez olduğunu ortaya koydu. 60 yıl sonra buranın tekrar gündeme gelmesi gerekiyordu. Aslında birinci çalışmalar 1992 yılına gidiyor. Benim tez çalışmam Anadolu Selçuklu camileriydi. 1992 yılında çalışma yaparken Kalehisar’a da gelim. O tarihten beri burayı gözlemliyorum. Anadolu’da Kalehisar, Karahisar isminde isimlendirilen çok sayıda yerleşim yerleri var. Bunun başında Afyonkarahisar, Şebinkarahisar üzere yerleşim yerleri geliyor” dedi.
“HİTİTLER İÇİN HATTUŞA NASIL BİR EHEMMİYETE SAHİPSE ANADOLU SELÇUKLULAR İÇİN DE KALEHİSAR TIPKI EHEMMİYETE SAHİP”
Bu yerleşim yerleri içerisinde Kalehisar’ın özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Şahin, “Her şeyden evvel burası bir Anadolu Selçuklu kenti özelliği taşıyor. Kale var, kalede surlar var, medrese var, kervansaray var, hamam var. Bu yapıların varlığı bize buranın kent olduğunu gösteriyor. Bunlar bizim bildiğimiz, ayakta olan yapılar. Bir de bilmediğimiz yapılar var. Burada biz çalışmalar yaptık. Burada yapılan çalışmalar sonucunda yapılar olduğunu belirledik. Bu yapılar bile buranın ne kadar güçlü olduğu gösterdi. Hititler için Hattuşa nasıl bir değere sahipse Anadolu Selçuklular için de Kalehisar birebir kıymete sahip. Devamında Osmanlı kenti olduğunu düşündüğümüz bir yer burası. Bu nedenle burası bu manada bilineni ve bilinmeyenleriyle büyük bir kent” diye konuştu.
“KALEHİSAR’DA HAFRİYAT ÇALIŞMALARI 100 YIL SÜREBİLİR”
Kalehisar’da hafriyat çalışmalarının 100 yıl sürebileceğini anlatan Şahin, “2019 yılından 2021 yılına kadar Kalehisar’da yüzey araştırması yaptık. Bu yüzey araştırmasında bütün yapıları belgeledik. Roleve planlarını çizdik. Her şeyiyle belgeledik. Burada saha çalışmaları yaptık. Bu alanda ne var ne yok hepsini tespit ettik. Kalehisar mimarisi ve seramikleriyle hakikaten çok güçlü bir yer. Burası bir seramik üretim merkezi. Yüzeyde kırık kesim halinde de olsa varlıklı seramik kesimleri topladık. Bunlar bilhassa Anadolu Selçuklu Devletinin yeşil sırlı tek renkli ve kazıma tekniğinde yapılan seramik örnekleri. Çini örnekleri var. Bunlar genelde günlük ömürde kullanılan gereçler. Şayet imkanlarımız el verir ve devamlılık sağlanırsa burada en az 100 yıl hafriyat çalışmaları sürer. Burası Çorum’daki 5’inci hafriyat. Yüzyılın üzerinde Hattuşa’da hafriyatlar devam ediyor. Alacahöyük’te 1935 yılından beri hafriyatlar devam ediyor. Eskiyapar ve Şapinuva ören yerlerinde 30-40 yıldır sürüyor. Biz işin başındayız. Ancak çok yol aldık. Burada kitabe özelliği taşıyan evraklar çıkabilir” formunda konuştu.