Virüsün kaynağı ile ilgili tartışmalar devam ederken, Hong Kong’da virüsün hayvanlardan insanlara geçme riskine karşı sert önlemler alınmaya başladı bile. Covid-19’un hayvan popülasyonlarına yayılma ve yeniden insanlara geri dönme tehdidi ile ilgili endişeler artarken salı günü Hong Kong, 1000’den fazla evcil hamsterın itlaf edildiğini ve sahiplerinin karantinaya alındığını duyurdu.
Aynı zamanda, hayvanat bahçelerinde Covid vakalarının arttığına dair de raporlar yayınlanıyor. Kasım ayında, Nebraska’daki Lincoln Çocuk Hayvanat Bahçesi, nadir görülen üç kar leoparının hastalığa yakalandığını bildirmişti.
Sars-Cov-2 virüsü, hayvanların çoğunda çok az semptoma neden olmasına veya hiç semptom göstermemesine rağmen, bazı bilim insanları, virüsün insanlara geri bulaşabileceğinden ve vahşi yaşamın bir viral mutasyon kaynağı olabileceğinden korkuyor.
HAYVANLARDA COVİD NE KADAR YAYGIN?
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE), aralık ayı sonuna kadar 37 ülkede 17 türü etkileyen hayvanlarda 625 salgın kaydetti. Salgından en çok Danimarka’daki hayvanların etkilendiği rakamlara yansırken, OIE vakalarda insanlarla yakın temasta olan tutsak hayvanların yoğunluklu olduğuna dikkat çekti.
Çok az test yapıldığı için virüsün vahşi yaşamda ne kadar yaygın olduğunu kimse bilmiyor.
ABD Tarım Bakanlığı’ndaki bilim insanları tarafından PNAS’ta (Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı) yayınlanan bir makale, dört ABD eyaletindeki vahşi beyaz kuyruklu geyiklerin yüzde 40’ında Sars-Cov-2’ye karşı antikorlar buldu. Penn State Üniversitesi tarafından yürütülen ikinci bir çalışma, Iowa’da aynı türden alınan örneklerin yüzde 80’inde virüs tespit etti.
Texas A&M Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, en az bir kişinin enfekte olduğu evlerde yaşayan toplam 580’den fazla evcil hayvanı inceledi ve 100 hayvanın enfekte olduğunu buldu. Proje lideri Sarah Hamer, Covid enfeksiyonlarının genellikle köpek ve kedilerin sağlığı için önemli bir endişe olmadığını açıkladı.
ENFEKSİYONA EN DUYARLI TÜRLER HANGİLERİ?
Sars-Cov-2’nin yarasalarda ortaya çıktığı ve hâlâ tanımlanamayan bir aracıyla insanlara taşınmış olduğu belirtiliyor. Laboratuvar deneylerinden elde edilen kanıtlar, virüsün çoğu memeliyi enfekte edebileceğini, ancak gripten farklı olarak kuşlara bulaşmadığını gösteriyor.
Duyarlılık türler arasında değişiyor. OIE’den Keith Hamilton, “Çalışmaların ana çiftlik hayvanlarının (domuzlar, sığırlar ve koyunlar) beyaz kuyruklu geyiklerin aksine enfeksiyona karşı oldukça dirençli olduğunu gösterdiği için çok şanslıyız. Onlar da çok duyarlı olsaydı, bir felaket olurdu” dedi.
Londra’daki Royal Veterinary College’da patoloji profesörü olan Ken Smith, kedilerin; özellikle aslanlar, kaplanlar ve leoparlar gibi büyük türlerin virüse karşı köpeklerden daha hassas göründüğünü söyledi. Kemirgenler arasında ise hamsterler oldukça hassaslar.
VİRÜS, YENİDEN HAYVANLARDAN İNSANLARA YAYILABİLİR Mİ?
Hayvanlardan insanlara Covid-19’un kanıtlanmış tek bulaşması, Danimarka’da 2020’nin sonlarında yoğun bir vizon salgını sırasında meydana geldi. Hong Kong’da, bir evcil hayvan dükkanı sahibi Hollanda’dan ithal edilen bir hamsterdan Delta varyantını aldığına dair genetik kanıtı Hong Kong Şehir Üniversitesi’nde viroloji profesörü Nikolaus Osterrieder, “oldukça sağlam ama kesin değil” olarak niteledi.
Osterrieder’a hamster itlafının aşırı tepki olup olmadığı sorulduğunda ise profesör şu şekilde cevap verdi: “Hong Kong’un karar verdiği gibi sıfır-Covid yolundan giderseniz, bu mantıklı olabilir, ancak bir veteriner için yapması çok zor bir çağrı.”
Cambridge Üniversitesi’nde veterinerlik profesörü olan James Wood, “Hamster kadar küçük bir hayvanın bir insanı enfekte etmesi pek olası değil; özellikle de temel hijyen önlemleri alıyorlarsa.”
Ancak ak kuyruklu geyik çalışması biyologları endişelendirdi. Galler’deki Bangor Üniversitesi’nden Zoolog Graeme Shannon, “Deneysel çalışmalar, enfekte geyiğin semptom göstermeme eğiliminde olduğunu öne sürse de, vahşi yaşamda hastalık bulaşmasının insan sağlığı üzerinde önemli etkileri var. Bulgular ise geyiğin Sars-Cov-2’nin bir rezervuarı olabileceği endişelerini artırıyor. Bu sadece çok sayıda hayvanı kolayca enfekte etmekle kalmaz, aynı zamanda daha endişe verici bir şekilde insanlara geri döner” dedi.
Virüsün bir hayvan rezervuarı içinde yayıldıkça, daha tehlikeli varyantlarının ortaya çıkması ve daha sonra yeniden insanlara geçmesi potansiyel tehlike olarak görülüyor. Ancak henüz vizonda ortaya çıkan ve Kasım 2020’de insanlara yayılan yeni varyantların hiçbiri, insan popülasyonlarında alışılmadık şekilde bulaşıcı veya öldürücü olmadı.