Bülent Ecevit kimdir? Bülent Ecevit nereli, kaç yaşında ve neden öldü?

Eski başbakan Bülent Ecevit, 1925 yılında dünyaya gözlerini açtı. Annesi Fatma Nazlı ünlü bir ressamdı, babası Ahmet Fahri Ecevit ise bir tıp profesörüydü. Siyasi hayatının yanı sıra önemli bir gazeteci olan Karaoğlan, ilk olarak Ulus Gazetesi’nde çalışmaya başladı ve siyasete ilgisi de bu dönemde arttı. Öte yandan Amerika’nın The Journal and Sentinel gazetesinde konuk gazeteci olarak yazdı. İşte, Karaoğlan Bülent Ecevit hakkında merak edilenler…

BÜLENT ECEVİT KİMDİR?

Mustafa Bülent Ecevit, 1925 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 5 kez Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olma ünvanını taşıyan Ecevit, önemli bir siyasi kimliğe sahip olsa da edebiyata düşkünlüğüyle de tanınmıştır.

Annesi Fatma Nazlı, bir ressamdı ve İstanbul ile Ankara Konservatuarları’nda öğretmenlik yaptı. Türkiye’nin ilk profesyonel kadın ressamlarından biriydi. Babası Ahmet Fahri Ecevit ise Kastomonu doğumlu ve Ankara Hukuk Fakültesi’nde adli tıp profesörüydü. Baba Fahri Ecevit, 1943’te siyasete atılarak CHP’nin Kastamonu milletvekili oldu ve 1950’de bu görevinden ayrıldı.

ULUS GAZETESİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI

Bülent Ecevit, liseyi Robert Koleji edebiyat kolunda okudu ve 1944’te bu okulu bitirdi. Önce Ankara Üniversitesi’ne, sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne kayıt yaptıran Ecevit, Hint felsefesiyle ve Doğu mistizmiyle ilgileniyordu. 1944’te Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çevirmen olarak başladığı kariyerine 1946’da Londra’daki elçilikte Türk Basın Ateşeliği katibi olarak devam etti. Bu sırada da Londra Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı, İngiliz dili ve edebiyatı, Sanskritçe, Bengalce ve sanat tarihi üzerine eğitim aldı ancak eğitimini tamamlamadı. 1950 yılında kâtiplikten ayrıldı ve aynı yıl Cumhuriyet Halk Partisi’nin çıkarttığı Ulus Gazetesi’nde işe başladı.

Sıkıntılı bir dönemde bu görevi yapmaya çalışan Ecevit’in çalıştığı Ulus Gazetesi, Demokrat Parti tarafından kapatıldı, bunun üzerine Ecevit, Halkçı Gezetesi’nde, Forum Dergisi’nde ve Yeni Ulus Gazetesi’nde yazı işleri müdürlüğü görevini yapmaya başladı. Siyasete ilgisi Ulus Gazetesi’nde başladı ve bu ilgi 1954 yılında CHP’nin Çankaya Ocağı’na kaydolmasına neden oldu. Gazeteciliğe de devam eden Ecevit, 1955 yılında Amerika’nın Kuzey Carolina eyaletine bağlı Winston-Salem’de, “The Journal and Sentinel” adlı gazetede konuk gazeteci olarak çalışmaya başladı.

HARVARD ÜNİVERSİTESİ’NE İNCELEME YAPMAK ÜZERE GİTTİ

1957’de Rockefeller Foundation Fellowship isimli kurumdan kazandığı burs sayesinde Harvard Üniversitesi’nde inceleme yapmak amacıyla Amerika’ya döndü. 8 ay boyunca Orta Doğu tarihi ve psikoloji üzerine incelemelerde bulundu. 27 Ekim 1957’de, İsmet İnönü’nün damadı Metin Toker’in adaylığı ona devretmesiyle CHP’den milletvekili adayı oldu ve böylece aktif siyaset hayatı da başladı. Karaoğlan, 1957’den 1980’e kadar Ankara’dan ve Zonguldak’tan CHP milletvekili oldu. 1960’ta Kurucu Meclis Üyesi, 1961’de Çalışma Bakanı oldu. Bakanlık görevini 1965’e kadar sürdüren Ecevit, 1965’te Zonguldak’tan milletvekili seçildi. Son seçimleri Adalet Partisi kazanınca, CHP muhalafet partisi oldu ve bu tarihten sonra Bülent Ecevit, “Ortanın Solu” fikrini benimsemeye başladı. 1971 Darbesi’nden sonra oluşturulan hükümette CHP’nin de katkısı olduğu gerekçesiyle partiden istifa etti.

ECEVİT, ALDIĞI OY ORANIYLA TARİHE GEÇTİ

Ecevit, 1972 yılında yapılan 5. Olağanüstü Kurultay’da güvenoyu almasıyla İsmet İnönü istifa etti. Böylece Ecevit, 4 Mayıs 1972’de CHP Genel Başkanı seçildi. 1973 seçimlerinde en çok oyu aldığı halde hükümet kuramayınca 1974 yılında CHP-MSP koalisyonunun başbakanı oldu. Aynı yıl 20 Temmuz 1974 tarihli Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi. Ecevit’in 1977’de kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamadığından “2. Milliyetçi Cephe”, Demirel başkanlığında AP, MHP ve MSP ile kuruldu. Ayrıca 5 Haziran 1977 seçimlerinde CHP’nin aldığı %41’lik oy oranı, Ecevit’e tek başına iktidarlığı getiremese de, Türkiye tarihinde sol bir partinin aldığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti.

İstanbul Güneş Motel’de Adalet Partili 11 milletvekiliyle yaptığı görüşme , tarihe “Güneş Motel Olayı” olarak geçen Ecevit’in bu girişimi başarılı oldu ve 1978’de yeni hükümeti kurarak başbakanlık koltuğuna oturmayı başardı.Ülkede cereyan eden sağ-sol çatışması darbe yolunu açarken, bir yandan da Ecevit’in 1979 ara seçimlerinde başarısız olmasına neden oldu. Bunun sonucunda Süleyman Demirel, MHP ve MSP ile bir azınlık hükümeti kurdu. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında karşı çıktığı askeri yönetim tarafından üç kez hapse mahkum edildi ve 10 yıl süreyle politikadan uzaklaştırıldı.

DEMOKRATİK SOL PARTİ’Yİ KURDU

Gazeteciliğe dönmeye karar veren Ecevit, 1981’de “Arayış Dergisi”ni çıkartmaya başladı ancak dergi askeri yönetim tarafından kapatıldı. 1985 yılı, Ecevit siyasi yasaklı olduğu için eşi Rahşan Ecevit’in başkanlığında Demokratik Sol Parti kuruldu. 1987 yılında yasağı kalkan Ecevit, partinin başına geçti. Ancak 1987’de yapılan seçimlerde partisi barajı aşamayınca siyasetten çekildi. 1989’da Genel Başkanlık koltuğunun boşlamasıyla Olağanüstü Kurul’da tekrar DSP’ye dönmesine ve Genel Başkan olmasına karar verilerek, 1991 seçimlerinde Zonguldak’tan milletvekili oldu.

DSP SOL’UN EN BÜYÜK PARTİSİ OLDU

Bu seçimler sonucunda Demirel önderliğindeki Doğru Yol Partisi ve Erdal İnönü’nün Sosyal Demokrat Halkçı Partisi bir koalisyon hükümeti kurdu. AP kendisini feshettiyse de CHP Deniz Baykal’ın girişimleriyle yoluna devam etti. 1994 seçimlerinden sonra DSP, solun en büyük partisi olma konumuna geldi. Ecevit, DTP ve ANAP ile kurulan hükümette başbakan yardımcısı, daha sonraki DSP-DYP-ANAP azınlık hükümetinde de başbakan oldu. 1999 seçimleri sonrasında ise 2002 yılına kadar DSP hükümeti ile başbakan oldu. Ancak 2002 seçimlerinde DSP barajı aşamadı ve Ecevit, yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle siyasetten çekilme kararı aldı.

BİRÇOK ÇEVİRİ ESERİ BULUNUYOR

Dürüst bir siyasetçi olarak tanınan Ecevit, aynı zamanda bir şair ve yazardı. Birçok eseri Türkçe’ye çevirdi. 1976’da “Şiirler”, 1978’de “Işığı Taştan Oydum”, 1997’de “El Ele Büyüttük Sevgiyi” ve 2005’te “Bir Şeyler Olacak Yarın” isimli şiir kitapları ortaya çıkardı. Şiir kitapları dışında, siyaset konulu kitapları da bulunuyordu: “Ortanın Solu” (1966), “Bu Düzen Değişmelidir” (1968), “Atatürk ve Devrimcilik” (1970), “Kurultaylar ve Sonrası” (1972), “Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı” (1974), “Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar” (1975), “Dış Politika” (1975), “Dünya – Türkiye – Milliyetçilik” (1975), “Toplum – Siyaset – Yönetim” (1975), “Türkiye / 1965 – 1975” (1976), “İşçi – Köylü Elele” (1976) ve “Umut Yılı” (1977).

SOLUNUM YETMEZLİĞİ NEDENİYLE YAŞAMINI YİTİRDİ

Karaoğlan Ecevit, Robert Kolej’den sınıf arkadaşı olan Rahşan (Aral) Ecevit ile 1946 yılında evlendi. Ecevit’in Rahşan Hanım’a karşı beslediği aşk, şiirleri Türkiye’de herkes tarafından biliniyordu. Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006 tarihinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle GATA’da tedavi altına alındı ve yaklaşık 6 ay boyunca bu hastanede tedavi gördü. 5 Kasım 2006’da, 81 yaşında, solunum yetmezliğinden hayatını kaybetti. Devlet Mezarlığı’na gömülebilmesi için 9 Kasım’da yapılan kanun değişikliği sonucu 11 Kasım 2006’da buraya defnedildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir