Uzun vadede antidepresan almanın hastalar için en iyi seçenek olup olmadığı konusunda tartışmalar yaşanırken NHS, depresyonda olan insanlara yardım etmek için yenilikçi yöntemler denemeye başladı.
Ulusal Bakım ve Mükemmellik Enstitüsü’nün (NICE) taslak yönergeleri, antidepresanların varsayılan tedavi olmaması gerektiğini söylüyor ve danışmanlık veya farkındalık seansları öneriyor. Ayrıca antidepresanların, şiddetli durumlar için ve hasta isterse ilk tercih olarak devam edeceği, ancak daha az şiddetli depresyon tedavilerinde başvurulacak birincil yöntem olmaması gerektiğini belirtiyor.
ÇOCUKLARA DA ANTİDEPRESAN VERİLİYOR
Sağlık uzmanları ilaçların, beyindeki serotonin ve noradrenalin kimyasallarının seviyelerini artırarak çalıştıklarına inanıyorlar, ancak bu ilaçların kaygı gibi istenmeyen yan etkiler üretebildiklerine de dikkat çekiyorlar.
NHS Business Services Authority’den alınan rakamlara göre, Ekim ve Aralık 2020 arasında, 2019’un aynı üç ayı ile kıyaslandığında yüzde 6’lık bir artış görülürken 20 milyondan fazla antidepresan reçete ediliyor. Ayrıca yine NHS raporuna göre antidepresanlar rekor sayılarda çocuklara da reçete ediliyorlar. Geçen yıl beş ila on altı yaşları arasındaki 230.000’den fazla gence ilaç verildi.
New England Journal of Medicine’de eylül ayında yapılan bir araştırma, antidepresanları uzun süre kullananların, onları bırakanlara göre nüksetme olasılığının daha düşük olduğunu buldu. Bununla birlikte, insanların doğru destekle onlardan kurtulabileceğini de kaydetti.
KİŞİYE UYGUN TEDAVİ
NICE kılavuzlar merkezinin direktörü Dr Paul Chrisp şunları söyledi: “Depresyonda olan insanlar NHS’den en iyi tedaviyi hak ediyor ve bekliyor, bu yüzden bu kılavuza acilen ihtiyaç duyuluyor. Covid-19 salgını bize depresyonun ülkenin ruh sağlığı üzerindeki etkisini gösterdi. Depresyonda olan kişiler, gecikmeden NHS’ye sunulan bu kılavuz tavsiyeleriyle buluşmalılar.”
Manchester Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü Nav Kapur şunları söyledi: “Komite olarak, depresyondan muzdarip insanlar ve bakıcıları üzerinde gerçek bir etkisi olacağını umduğumuz tavsiyeler hazırladık. Özellikle uygulayıcıların insanlara kanıta dayalı tedavi seçenekleri sunmaları gerektiğini ve her tedavinin her kişiye uygun olmayacağını anlamalarını önerdik.”