Günlük basın toplantısında Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde inançlı bölgelerin kalan kısımlarını tamamlamak üzere düzenleyeceği mümkün operasyona ait açıklamada bulunan Price, hem kamuoyuna hem de Türk makamlarına bu bahisteki telaşlarını ilettiklerini söyledi.
“HERHANGİ BİR ATEŞKES HATIRLAMIYORUM
Muhabirin, “Mevcut ateşkes çizgisi sözünü çok kullanıyorsunuz. Bu çizginin tam olarak nereye düştüğünü bize hatırlatır mısınız? Bu mevzuyu takip ediyorum ve Türkiye ile YPG ortasında rastgele bir ateşkes olduğunu hatırlamıyorum. Bu ateşkes kimler ortasında oldu?” sorusuna Price şu karşılığı verdi:
“Pozisyonumuz uzun vakittir birebir. Ateşkes sınırlarının korunmasını destekliyoruz ve mümkün rastgele bir müdahaleyi kınıyoruz. Önümde bir harita yok ancak Türkiye’nin tıpkı vakitte 17 Ekim 2019 ABD Türkiye Ortak Açıklamasına ve bu açıklama çerçevesinde Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonlarını durdurma taahhüdüne uymasını bekliyoruz.”
“GÜVENLİK TELAŞLARINI ANLIYORUZ”
Sözcü öbür taraftan Türkiye’nin legal güvenlik dertlerini anladıklarını belirtti.
Muhabir ise “O vakit, önünüzde harita yok lakin bir ateşkes sınırı var ve Türkiye ile ABD ortasında o çizgi geçilmeyecek diye bir taahhüt var mı diyorsunuz? İkinci bir şey de 2019’daki açıklama Barış Pınarı Harekatının durdurulmasına ilişkindi. Suriye’nin ayrıca rastgele bir bölgesine operasyon yapılmayacağına dair taahhüt vermiyor. Bunu izah eder misiniz?” sorusunu yöneltti.
Price ise soruya “Ekim 2019 tarihli ortak açıklamanın bir modülü olarak, Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’deki taarruz operasyonlarını durdurması gerektiğine inanıyoruz. Bu, evvelki idarelerin de bu idarenin de ortaya koyduğu bir noktadır.” cevabını verdi.
NE OLMUŞTU?
Türkiye ile ABD 17 Ekim 2019’da ortak bir açıklama yaparak, iki ülkenin karşılıklı taahhütlerine dikkati çekmişti.
Ortak açıklamada, Türkiye inançlı bölgelerdeki tüm toplulukların güvenliğini sağlayacağını taahhüt etmiş ABD ise YPG/PKK terör örgütünden ağır silahların toplanması, örgütün Barış Pınarı Harekat bölgesinden çekilmesini taahhüt etmişti.
Türkiye ise bunun üzerine harekatın durdurulması taahhüdünde bulunmuştu.
Ancak ABD’nin örgütten silahları toplamadığı, örgütün ise taahhüt edildiği üzere inançlı bölgeden çekilmediği ortaya çıkmıştı.
Örgüt öbür taraftan hala Türkiye’nin güvenliğini sağladığı inançlı bölgelere sık sık taarruz teşebbüslerinde bulunuyor.