Küresel Organize Kabahat Endeksi 2023 Raporu’na nazaran Türkiye’nin organize cürümlerde Avrupa’da birinci, bütün dünyada ise 14. sırada olduğunu kaydeden İsmail Çalışkan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu rapora nazaran Türkiye’de faaliyet gösteren ve klasik mafya sistemini model alan kıymetli sayıda mafya şekli küme bulunuyor. Şu anda asayiş ve örgütlü hatalar açısından ülkemizin gittiği nokta, 1970-1990 ortası periyottaki terör hataları açısından gittiği nokta ile birebirdir. Maalesef, bir vakitler terör kabahatlerine verilen değer asayiş kabahatlerine verilmiyor. Şayet bu mevzuda bir şuur oluşturulmazsa ve çaba siyaseti geliştirilmezse, ülkemiz yavaş yavaş, organize hata şebekelerinin büyük meblağlara hükmettiği, çetelerin gösteri yaptığı, kentte birtakım mahallelere polisin giremediği, gençler ortasında çete kimliklerinin revaçta olduğu, polisin bir sokak kabadayısına bile bulaşmak istemeyeceği, devlet otoritesinin maskaraya döndüğü bir Latin Amerika ülkesine döneriz.”
YENİ HATALI PROFİLİ
Geleneksel suçlu-sabıkalı bölümü ile polis ortasında, bugün yaşananların geçmişte yaşanmadığını kaydeden Çalışkan şunları söyledi:
“Bu şahıslara uygulanan yakalama ve gözaltı süreçleri sırasında polis birden fazla kere kendisine verilen güç kullanma yetkisini kullanmaya gerek duymazdı. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle kolluğun soruşturmalardaki inisiyatifi alındı ve hatalı kısmın çekindiği bir organ olmaktan çıktı. Polisten, devletten ve toplumdan çekinen eski hatalı profilinin yerini bağımsız ve bireyci bir hatalı profili aldı. Çalışkan bu hususa şöyle açıklık getirdi:
“Türkiye nasıl bir vakitler terörle uğraşın başarılı örneklerini vermişse, şu anda kamu nizamı sorunu ve organize cürüm ile de uğraş edecek kapasitede kurumlara sahiptir. Hakikaten eski sistemde kolluk, savcı ismine olaylara re’sen el koyar, soruşturma ve gözaltı süreçlerini yürütürdü. Buna yine işlerlik kazandırılmalı. Hatalı, işlediği cürmün sonucu ile daha etkir biçimde yüzleşmelidir. 26 hata işleyip dışarıda gezmek üzere toplumsal vicdanı isyan ettirecek boyutta adaletsizlik ve acizliklere yer verilmemeli.”