Duvar’ın aktardığına nazaran, Buyruk, Meclis’in yeni devrinde halkın ağır sıkıntılarıyla ilgili daha faal ve tahlil odaklı çalışmalara muhtaçlık duyulduğunu belirterek, “Meclis’in halkın gündeminden kopuk olmaması gerekiyor. Açlık, yoksulluk, işsizlik ve ekonomik zorluklar üzere acil problemler Meclis’in öncelikli gündemi olmalı,” dedi. Ayrıyeten, anayasa değişikliği konusuna da değinen Buyruk, mevcut anayasa kararlarının bile tam olarak uygulanmadığı bir ortamda yeni bir anayasa yapılması tartışmalarının samimiyetini sorguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in Türkiye’ye yönelik tehditleri hakkındaki açıklamalarını eleştiren Buyruk, bu çeşit açıklamaların Cumhurbaşkanlığı makamının ciddiyetiyle bağdaşmadığını ve mümkün iç politik tasalarla yapıldığını öne sürdü. Buyruk, “Bu cins dış tehdit ima etmeler, siyasi hareketler olarak kıymetlendirilebilir. Gerçek dışı tehditlerle halkın dikkatini öbür istikamete çekmeye çalışmak, iç siyasette kullanılan bir strateji olabilir,” formunda konuştu.
Emir, CHP olarak Meclis’te sorumlu, makul ve kaliteli tartışmalar yürüterek, yasama sürecinde manalı ve kalıcı değişiklikler yapmayı hedeflediklerini belirtti. Türkiye’nin demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasa gereksinimi olduğunu kabul ettiklerini, lakin mevcut politik ortamda bu çeşit bir tartışmanın yapılacak yere sahip olmadığını lisana getirdi.
CHP’nin TBMM’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ayakta karşılamasına yönelik tenkitlere de değinen Emir, bu duruşun parti içinde genel olarak olumlu karşılandığını, ancak parti üyeleri ortasında bu hususta farklı görüşlerin de olduğunu belirtti. Buyruk, “Milletvekillerimizin bir kısmının ayağa kalkmamış olması şahsî tercihleridir ve bu tercihler parti içinde hürmetle karşılanmaktadır,” açıklamasında bulundu.
|
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye
|
