Salgındaki en tehlikeli varyant!

Afrika’da tespit edilen ve hızla yayılarak başta Avrupa ve Asya’da endişe yaratan Omicron varyantı, bir diğer adıyla Nu varyantı dünyayı derinden sarsıyor. ilk olarak Güney Afrika, Botsvana ve Hong Kong’ta tespit edilen Omicron varyantı henüz Türkiye’de görülmedi. Corona virüsü salgınının bugüne kadar tespit edilen “en çok mutasyona uğramış varyantı” olarak da bilinen Nu varyantı hem yetkilileri hem de bilim insanları endişelendirmeye devam ediyor.

OMİCRON VARYANTI NEDİR?

Geçtiğimiz hafta Dünya Sağlık Örgütü yeni varyant B.1.1.529’u ‘endişe verici tür’ olarak sınıflandırdı ve Omicron olarak adlandırdı. Bilim insanlarının delta varyantından daha bulaşıcı ve tehlikeli olduğunu söyledi.
Omicron bir diğer adıyla nu varyantı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kaygı uyandıran varyantlar listesine eklenen beşinci varyant oldu.

Uzmanlar bu varyant içerisinde tam 32 farklı mutasyon tespit edildiğini açıklarken, bu virüsün corona virüsü aşılarına karşı daha dirençli olabileceğini duyurdu.

Bilim insanları, “Bu varyant şu ana kadar karşılaştıklarımız arasında en tehlikelisi olabilir” yorumunu yaparken şu ana kadar sadece 10 vaka tespit edildiği belirtildi. Üç farklı ülkede bulunduğunu açıklayan London College Üniversitesi’nde görevli bilim insanı Profesör François Balloux, “Bu varyant muhtemelen teşhis konulmayan bir AIDS hastasına bulaştıktan sonra mutasyona uğradı” dedi.

OMİCRON BELİRTİLERİ NELER?

Varyantı ilk tespit eden isimlerin başında gelen Güney Afrika Doktorlar Birliği’nin başkanı olan ve 30 yıldır hekimlik yapan Dr. Angelique Coetzee, hastalığın getirdiği belirtileri ve etkilerini kamuoyuna açıkladı. İngiliz basınına konuşan Güney Afrikalı doktor, belirtiler diğer varyantlarda görülenlerden farklı olduğunu söyledi. Dr. Coetzee, “Semptomlar olağandışı fakat hafif geçiyor. Fakat varyant aşı olmayanları ve yaşlıları çok etkileyebilir” dedi.

“KOKU VE TAT ALMADA SIKINTI YOK AMA…”

18 Kasım’da aşırı yorgunluk gösteren ve diğer semptomları da gösteren dört kişilik bir aileye baktıktan sonra Güney Afrika Aşı Danışma Komitesi’ne bilgi veren Coetzee, “Semptomları daha önce tedavi ettiğim hastalardan çok farklıydı ve daha hafif geçiyordu. Aşırı yorgunluk ve halsizlikleri vardı” dedi. Şu ana kadar test sonuçları pozitif çıkan yaklaşık 20 hastası olduğunu dile getiren Coetzee, “Bunların çoğu genç erkekler. Hastaların yarısı aşı olmayanlar ve Omicron hastalarının hiçbiri koku ya da tat alma hissini yitirmedi” dedi.

Coetzee, “Omicron varyantı hastalarında bir ya da iki gün kas ağrısı ve yorgunluk gibi semptomlar oluyor. Hafif bir öksürük olabiliyor fakat bu hastalarda tat ve koku kaybı bulunmuyor” ifadesini kullandı.
6 yaşındaki bir kızın semptomlarının ve durumunun çok değişik olduğunu aktaran Coetzee, “Küçük hastamın ateşi çok yüksekti ve bir dakika içindeki nabzı da çok hızlıydı. Hastaneye kaldırmalı mı diye düşündüm fakat beklemeye karar verdim ve iki gün sonra tekrar baktığımda daha iyi olduğunu gördüm” dedi.

Hastalarının önceden bir sağlık sorunu olmadığını ve durumlarının iyi olduğunu söylerken, “Şeker hastası ya da kalp hastaları için ya da aşı olmayanlar ve yaşlılar için bu hastalığın etkileri çok daha farklı olabilir” ifadesini kullandı.

OMİCRON VARYANTI NERELERDE GÖRÜLDÜ?

Omicron mutasyonu şu ana kadar Belçika, Almanya, Çekya, İngiltere, İtalya, İsrail, Hong Kong, Güney Afrika, Botsvana, Danimarka, Avusturya ve Avusturalya’da tespit edildi.

DSÖ’DEN AÇIKLAMA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanları Cuma günü yeni varyantın teşkil ettiği riskleri görüşmek üzere toplandı. DSÖ henüz seyahat kısıtlamalarını tavsiye etmiyor.

DSÖ’nün acil durum sorumlusu Mike Ryan, ‘‘Ani tepki verilmemesi önemli” diyerek örgütün henüz seyahat kısıtlamalarını tavsiye etmediğini hatırlattı.

Ryan, Güney Afrika kamu sağlığı kurumlarını da yeni varyantı hızla tespit etmeleri nedeniyle övdü.

Uzmanlar virüsün mutasyon geçirmesinin önlenmesinin ancak aşılama oranlarının artması ve aşıların dünyanın her yerine yayılmasıyla mümkün olacağını belirtiyor.

Ancak insan hakları ve sağlık örgütlerine göre henüz düşük gelirli ülkelerin yalnızca yüzde 7’sinde halk Covid-19 aşısının ancak ilk dozunu olabildi. Öte yandan birçok gelişmiş ülke halklarına iki doz aşının ardından takviye dozlarını da yapmaya başladı.

“VARYANTLA İLGİLİ BİRÇOK BİLİNMEZ VAR”

Bu arada birçok uzman da yeni varyantla ilgili birçok bilinmezin olduğuna dikkat çekiyor. Ulusal Sağlık Enstitüsü Direktörü Dr. Francis Collins, yeni varyantın daha önceki COVID-19 varyantlarından daha tehlikeli olduğunu gösteren bir veri olmadığını söyledi. Varyantın aşıların korumasına daha dirençli olup olmadığı da bilinmiyor.

Collins, varyantın Güney Afrika’daki yayılma hızına bakıldığında daha bulaşıcı olduğunu düşündüğünü kaydetti ama bunun Delta varyantıyla yarışıp yarışmayacağının henüz bilinmediğine vurgu yaptı.

Collins, varyant haberinin virüsle mücadele konusunda herkesinde çabalarını iki katına çıkarması gerektiğini gösterdiğini belirtti. Collins bu çabaları aşı olma, ilave aşı olma ve maske takmak gibi önlemler olarak niteledi.

BİONTECH AÇIKLAMA YAPTI

BioNTech sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “Şu an uzmanların endişelerini anlıyoruz ve B.1.1.529 (Omicron varyantının bilimsel adı) ile ilgili çalışmalara hız verdik. Şu ana kadar gözlemlediğimiz diğer varyantlardan önemli farklılıkları var. Başak proteininde fazladan mutasyon gözleniyor” ifadesi kullanıldı.

En geç iki hafta içinde laboratuvar testlerinden yeni verilerin geleceğini açıklayan yetkili bu veriler ışığında Omicron varyantı için yeni bir aşı yapılmasına gerek olup olmayacağını aktardı.

Yetkili, “Eğer BioNTech aşısının yeni varyanta karşı etkisi olmadığını tespit edersek harekete geçeceğiz. Pfizer ve BioNTech, aylar öncesinden yeni bir varyantın ortaya çıkması durumunda mRNA aşısının 6 hafta içinde güncellenebilmesi ve yeni aşıların 100 günde teslim edilebilmesi için çalışma yapmıştı. Bu amaçla şirket varyant bazlı aşılar için klinik deneylere başladı” duyurusunu yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir