Bir buçuk yılı aşkın süredir tüm dünya salgın gerçeğini yaşıyor. Sağlık otoriteleri Covid-19’a karşı aşı üretimi için çok hızlı aksiyon aldı ve farklı aşı türlerinin tüm faz çalışmaları çok merkezli olarak birçok ülkede, farklı ırklarda gönüllülük esasına dayanarak uygulandı.
Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gökçe Demir
Tüm karşıt görüşlere rağmen aşı, pandemi sürecinde insanlığın elindeki en önemli kalkan oldu. Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gökçe Demir, Covid-19 aşılarının önemini şöyle anlattı:
GEÇMİŞTEN DERS ALINMALI
*Aşı karşıtlığı kavramı karşımıza ilk kez çıkmıyor. 2009 yılı domuz gribi (influenza H1N1) salgınında da aşılanmayı reddeden büyük kitleler oldu. Hatta aşının felç yaptığıyla ilgili spekülatif iddialar ortaya atıldı.
*Grip de salgın yapma potansiyeli olan, özellikle altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde zatürre gibi ağır komplikasyonlara neden olabilen ve maalesef ölümcül seyredebilen bir enfeksiyon hastalığıdır.
*ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC); H1N1 virüsünün salgının ilk yılında tüm dünyada 151.700-575.400 kişinin ölümüne yol açtığını bildirmişti. Artık insanoğlunun geçmiş deneyimlerinden ders çıkarması gerekiyor. Grip aşısı yıllardır güvenli bir şekilde kullanılıyor. Pek çok sağlık çalışanı risk grubunda olduğu için her yıl grip aşısının hatırlatma dozunu yapıyor.
“İKİ DOZ AŞILANMA ORANI % 80’E ULAŞTI”
*An itibarı ile ülkemizde Covid-19 virüsüne yönelik 2’nci doz aşılanma oranı yüzde 80’e ulaştı. Bu yüz güldürücü bir oran. Ancak bu yüzde 80’lik grubun içinde 2 doz inaktif (Sinovac) aşısını 6 ay önce tamamlamış ve koruyucu antikor düzeyi yetersiz olan büyük bir popülasyonun olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir.
*Bu nedenle 3. doz hakkı gelen bireylerin bir an evvel hatırlatma dozlarını yaptırması gerekiyor.
“YOĞUN BAKIMLAR AŞISIZ YA DA EKSİK AŞILI HASTALARLA DOLU!”
*Aşı karşıtlığının yol açtığı kafa karışıklığının bedelini ağır ödedik. Bu sadece bizim ülkemiz için değil, tüm dünyada geçerli.
*Aşılanmadığı için hayatını kaybeden meslektaşlarımız oldu. Bu bilanço bir hekim olarak bana çok ağır geliyor. Yoğun bakımlar aşısız ya da eksik aşılı hastalarla dolu…
*mRNA (Biontech) aşısı ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından kalıcı tam onayını da aldı. Artık aşılanmanın tartışılacak bir tarafı kalmadı.
“KIŞ GELMEDEN ÖNLEM ALMALIYIZ”
*Her yıl sonbahar-kış aylarında yoğun bir şekilde grip vakasıyla karşılaşırken geçen yıl, cerrahi maskenin yaygın kullanımına bağlı olarak neredeyse hiç grip olgusu görmedik.
*Ancak özellikle son aylarda aşılanan bireylerin maske kullanımı konusunda esnemesiyle yeniden grip vakalarıyla karşılaşabileceğimizi öngörmek mümkün.
*Bu nedenle Covid-19 hatırlatma dozu için sırası gelen bireylerin bu aşılamalarını yapmasının yanı sıra özellikle risk grubunda (65 yaş ve üstü, astım-KOAH hastaları, şeker hastalığı, obezite gibi metabolik hastalığı olanlar, kalp-damar veya kronik böbrek hastaları, kanser hastalığı olan ya da bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar, gebeler, sağlık çalışanları gibi) olan bireylerin grip aşılarını da yaptırmaları akıllıca olacaktır.