Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, birtakım basın yayın organlarında yer alan, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yapılan havalimanları hakkında çıkan haberler için açıklama yapıldı. Haberin, “Sadece palavra ve iftira değil, birebir vakitte makûs niyet de içerdiğine kanaat getirdiğimiz haberde şöyle denilmektedir: ‘Yolcu garantili havalimanları için özel dala milyar dolarlar ödeyen devlet kendi işlettiği havalimanlarında battı. Zira buralarda yolcu yok, masraf çok” halinde olduğu hatırlatılan bakanlık açıklamasında, 20 yılda hayata geçirilen projelerle Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarının kırılmasına, Türkiye’nin 100 yıllık kalkınma atılımını yalnızca 20 yılda başarmasına vesile olunduğu belirtildi.
“YİD modelinin sağladığı avantajlar sayesinde, batı eksenli yatırım bölümü bitmiştir”
YİD modeliyle devlete sürdürülebilir ve güçlü gelir katkısı sunacak birtakım projelerin inşa edildiği anlatılan açıklamada, “YİD modelinin sağladığı avantajlar sayesinde, batı eksenli yatırım periyodu bitmiştir. Devlet aklı ile planladığımız, YİD ile hayata geçirdiğimiz projelerimizle ülkemizin tamamına tıpkı anda yatırım yapıyoruz. Yalnızca son üç ayda Cumhuriyet’imizin yapıtlarından 1915 Çanakkale Köprüsü’nü, Tokat Havalimanı’nı, 16 ilin geçiş güzergahına hizmet veren Malatya Etraf Yolu’nu, Antalya ile Kemer ortasında Phaselis Tüneli’ni, Saray-Vize-Pınarhisar ve Kırklareli ortasındaki Pınarhisar ve Çakıllı Etraf Yollarını; son olarak da bölgenin turizmine ve ticaretine yapacağı katkıyla Karadeniz’i Türk Ticaret Gölü’ne çevirme stratejimizin bir kesimi, dünyadaki deniz üzerine dolgu yapılarak inşa edilen 5. havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı’nı milletimizin, Türkiye’nin, Avrasya’nın ve dünyanın hizmetine sunduk” cümlelerine yer verildi.
Yapılan yapıtların büyüme sayıları ve ihracatta elde edilen rekorlara sunduğu katkıların ortada olduğu vurgulanan bakanlık açıklamasında, hizmete sunulan projelerin palavra haberlerin gayesi olmasına sessiz kalınmayacağının altı çizildi. 84 milyonu yarınlara hazırlayan, devlet aklı ve siyasetlerinin bir sonucu olan, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da hizmetine sunulan projelerin bir gazetenin palavralarına amaç olmasına sessiz kalınmayacağı söz edilerek, “Havacılık dalı, sahip olduğu stratejik ehemmiyet nedeniyle, yalnızca ekonomik münasebetlerle dayanak bulan, yatırım alan, altyapısı güçlendirilen bir kesim değildir. Havalimanları yalnızca yolcu ya da yük nakliyatı için kullanılan merkezler de değildir. Havalimanları her türlü acil durumda en kısa müddette erişimi sağlamaktadırlar. Bilhassa sel, orman yangını üzere afetlerde ilgili bölgede bir havalimanı bulunması, süratli ve aktif müdahale etme talihi vermektedir. Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki havalimanlarımız, askeri maksatlarla da kullanılmaktadır. Ayrıyeten; bu durum elbette yalnızca ülkemize mahsus değil, tüm dünya için geçerlidir. Bu kolay münasebetlere, internet aracılığı ile süratlice erişebilmek varken, gazeteciliği şeamet tellallığı zannetmenin, düşmanlık etmenin emeli nedir? Atatürk Havalimanı için ‘kapatılacak’ palavrasını ortaya atanlar, birebir güç ve motivasyonu uçuşa kapatılmayan, üstelik tabiata, ömür kalitesine katkı sunarak milletimize en hoş halde hizmet edecek Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile ilgili gerçek bilgileri iletmek için neden harcamamıştır” denildi.
“Tokat Havalimanı bugüne kadar iç çizgilerde 375 uçak ve 21 bin 262 yolcuya konut sahipliği yapmıştır”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından yapılan açıklamada, havalimanlarının katkıları şöyle hatırlatıldı:
“Çanakkale Gökçeada Havalimanı, Ege Denizi ve Çanakkale Boğazı girişindeki pozisyonu itibariyle stratejik kıymete sahip olduğu ortadadır. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden ön müsaade alınmak kaydı ile Genel Havacılık hizmeti vermektedir. Ana kara ile ada ortasında ambulans uçak, helikopter ve devlet hava araçları kullanılarak hasta nakilleri yapılmaktadır. Aydın Çıldır Havalimanı, her kira yılı için elde edilecek net devir kârının yüzde 7’si devletimize gelir olarak aktarılmak üzere Türk Hava Yolları Anonim İştiraki tarafından işletilmektedir. 25 Mart 2022 tarihinden bu yana hizmet veren Tokat Havalimanı bugüne kadar iç çizgilerde 375 uçak ve 21 bin 262 yolcuya konut sahipliği yapmıştır. Balıkesir Havalimanı ise yeniden ambulans uçak, helikopter ve devlet hava araçlarının kullanımının yanı sıra, acil durumlarda kıymetlendirilmek üzere kullanıma hazır tutulmaktadır.”
“Hiçbirinde yolcu garantisi bulunmamaktadır”
Söz konusu havalimanlarının hiçbirinde yolcu garantisi bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada havalimanlarından toplamda direkt gelir akışı sağlanarak öteki projelere bütçe sağlandığının altı çizilerek, “Yani ‘yalandaki’ imaların tersine; Aydın Çıldır Havalimanı’nın devlete maliyeti yoktur ve mukavele gereği devlete gelir getirmek üzere işler haldedir. Gökçeada Havalimanı, stratejik değer ve Gökçeada’nın ana kara ile irtibatı nedeniyle işler haldedir. Tokat Havalimanı yolcular tarafından faal bir biçimde kullanılmaktadır. Balıkesir Havalimanı, yeniden gerektiği anda kullanılmak üzere açık tutulmaktadır. Bu havalimanlarımızın hiçbirinde yolcu garantisi bulunmamaktadır. Havalimanlarından toplamda direkt gelir akışı sağlanarak, başka projelere bütçe sağlanmaktadır” tabirleri kullanıldı.