Kerim ÜLKER
Türkiye’de son yıllarda madencilik sektöründe oluşan olumsuz algıyı değiştirmek amacıyla İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde maden sahalarında yapılan işlemleri kamuoyuyla paylaşmak için harekete geçtiklerini ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, Çanakkale Lapseki’de bulunan altın, gümüş madeni ve zenginleştirme alanında faaliyet gösteren TÜMAD Madencilik Tesisi’nde açıklamalar yaptı.
Madenlere ayrılan bölüm binde 3,9
Türkiye’de tarım faaliyetlerinin dahi madene endeksli olduğuna vurgu yapan Çetinkaya, “Gübre için ihtiyaç duyulan sodyum, fosfat, potasyumdur. Ancak yeterli üretim yok. Türkiye’nin gübre ihtiyacını karşılayabilmek için şu anda yapılan madencilik faaliyetinin 10 katı kadar fazla çalışmak zorundayız. Türkiye, maden ihtiyacını karşılamak adına yıllık 35- 40 milyar dolarlık ithalat yapmak zorunda kalıyor” dedi.
Türkiye’nin dünyada bulunan 90 maden çeşidinden 80’ine sahip olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Aslında maden zengini bir ülkeyiz. Türkiye’de madenciliğin toplam gayri safi milli hasıladan (GSMH) aldığı pay yüzde 1,3. Fakat madencilik varlığı yüksek, madencilik zengini ülkelerin gayri safi milli hasıladan aldığı pay ortalama yüzde 7’dir. GSMH’deki payı dünya ortalaması olan yüzde 7 seviyelerine çekebilirsek, ihracatımızı 30 milyar dolara çıkarabiliriz” diye konuştu.
Türkiye’de 26 milyon hektar orman alanı olduğunu, bunların önemli bir kısmının da koruma alanı içinde yer aldığını ifade eden Rüstem Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de 101 bin hektar alan, madenlere ruhsatlıdır. Yani orman alanlarının binde 3,9’u. Bu oranın tamamı da aslında ormanlık alan değildir. Orman statüsündedir ancak bunun yarısına yakını orman vasfında değil.”
“EBRD keçi sayısını dahi kontrol ediyor”
TÜMAD Madencilik tesisinde altın dore dökümü de yapıldı. TÜMAD Entegre Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Bilge Küçükaytan “Üretilen altının yaklaşık yüzde 55’i maliyettir. Yüzde 30’luk kısmı da vergi olarak devlete ödenir. Türkiye yılda ortalama 40 ton altın üretiyor. İthal edilen altın miktarı ise yaklaşık 160 ton ve 10 milyar dolara eş değer” dedi. TÜMAD’ın Lapseki’de bulunan altın madeninin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) kredi kullandığına dikkat çeken Küçükaytan, “EBRD, bir kredi kullandırırken her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceler. Çevresel etkisinden, madenin etrafında yaşayan insanların ekonomik durumuna kadar her şeyi mercek altına alır. En ufak bir olumsuzluk olduğunda dahi hesap sorar. Hatta bölgedeki bir çiftçinin yaptığı keçi satışı sonrasında keçi varlığının bir anda 200 adet düşmesi sonrasında EBRD bizimle temasa geçti. Nedenini sordu.”