Gizli tuz nedir?
Yediğimiz besinlere ilave tuz (sofra tuzu) katmadan tadındaki aroma kaynaklı ilave tuz atmamıza ihtiyaç duymadığımız yiyecekler demek doğru olacaktır.
• Tuz içerdiği mineraller sayesinde sağlık için önemli bir yere sahiptir. Tuz mineralinin eksikliğinde sinir sistemi, kas sistemi olumsuz yönde etkilenir. Doğal bir antidepresan olan tuz eksikliği depresyona sebep olabilir. Doğal bir mineral kaynağı olan tuz, vücutta kan miktarı ve tansiyon dengesini korumak için oldukça önemlidir. Vücutta elektrolit dengeyi sağlar. Yeterli ölçülerde tüketildiğinde kas kramplarının önüne geçer. Aksi durumda aşırı su birikmesi yaşanarak ölümcül sonuçlar doğurabilir.
• Tuz eksikliği sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Vücutta tuz oranı azaldıkça sinir sistemi fonksiyonel olarak çalışamaz. Dolayısıyla kas hareketleri kısıtlanır. Tuz eksikliği devam ettiği sürece zincirleme olarak tüm sistemler etkilenebilir.
• Vücutta tuz eksikliği sebebiyle depresyona girme riski artar. Bu etkisi ABD’de yapılan bir araştırmayla da kanıtlanmıştır.
Gizli tuz nerelerde bulunur?
Peynir pek çok kişinin severek tükettiği en önemli tuz kaynaklarından biri. Ancak peynir çok tuzlu. Aşağıda çeşitli peynirlerin 100 gramında olan tuz oranlarını görüyorsunuz.
Zeytin
Zeytin Türk kahvaltısının vazgeçilmezlerinden. Buna karşılık, zeytindeki tuz oranı % 10’u bulabiliyor.. Tanesi 15 gram civarında olan 5 adet zeytin yediğinizde günlük tuz ihtiyacınız olan 5 gramdan fazlasını almış oluyorsunuz. Bu nedenle tuzsuz zeytin tercih etmekte fayda var.
Şarküteri ürünlerinde gizli tuz
Sucuk, salam, sosis, pastırma ve kavurma gibi şarküteri ürünleri ciddi miktarda tuz içeriyor. Sucuk, sosis ve pastırmada genellikle % 5 civarında tuz bulunuyor.
Turşu
Çoğu kişi turşuyu çok sever. Buna karşılık turşunun tuz içeriği oldukça yüksek. Örneğin 100 gram salatalık turşusu genellikle 2,5 gram, yani günlük ihtiyacınızın yarısı kadar tuz içeriyor.
Ayranda gizli tuz
Piyasada satılan hazır ayranlar genellikle %0.6 tuz içerir. Bu, bir su bardağı ayranda 1.2 gram gizli tuz olduğu anlamına gelir ki, tek başına bir bardak ayran bile günlük tuz iihtiyacınızın neredeyse dörtte birini karşılar. Üstüne üstlük, çoğu kişi ayranın içine ilaveten tuz ekler.
Ayranınızı kendiniz yapın ve içine tuz katmayın
Çözüm: Ayranınızı evde yoğurttan kendiniz yapın ve içine tuz katmayın.
Kuruyemiş
Her gün 50 gramı geçmeyecek şekilde çiğ kuruyemişleri tüketmek yararlıdır, ancak ülkemizde kuruyemiş genellikle tuzlu kavrulmuş olarak sevilir. Bunun sonucunda da gereğinden fazla tuz alınmasının yanısıre, kuruyemişin faydaları da ortadan kalkar.
Bisküvi ve Krakerler
Bisküvi ve krakerler çoğu kişinin dolabında veya işyerindeki çekmecesinde çay yanında atıştırmak üzere bulunuyor. Ama, pek az kişi tatlı bisküvilerin 100 gramında yaklaşık 600 mg, tuzlu bisküvi ve krakerlerin 100 gramında ise yaklaşık 750 mg tuz olduğundan haberi var.
Krakerler de gizli tuz kaynakları arasında
Cips
Hazır satılan patates ve mısır cipsleri çok tüketilen atıştırmalıklar arasında bulunuyor. Özellikle toplu halde maç veya film seyrederken heyecandan genellikle tüketim de abartılabiliyor. Buna karşılık patates cipsinin 100 gramında 4 gram, mısır cipsinin 100 gramında 2,5 gram kadar tuz var.
Yani, normal boy (80 gram) bir paket cips yediğinizde günlük tuz tüketiminizin yarıdan fazlasını almış oluyorsunuz.
Gazoz ve Kola içinde gizli tuz
Kola ve gazoz türü içecekler sıklıkla tüketilen içeceklerden biridir. Ancak şekersizlerini içip içeriğindeki şekerden korunabilseniz bile içindeki gizli tuz kalıyor. Bir bardak kola veya gazozun içinde 200- 300 mg civarında sodyum, yani 500- 600 mg civarında tuz eşdeğeri bulunur ki, bu da günlük tuz limitinizin onda biri.
Gazoz ve kola hem tuzlu, hem de şekerli
Maden suyu ve soda özellikle sıcak günlerde, bazen de hazmettirici olarak sık içilen içeceklerden. Buna karşılık bir bardak maden suyu veya sodada yaklaşık 100 mg tuz mevcut.
Gizli tuzun zararları nelerdir?
- Böbrekleri etkileyecek şekilde fazla tuz tüketimi sebebiyle vücutta su tutumu artar ve bu durumda kan hacmi yükselir. Kan hacminin yükselmesi kan basıncının artmasına yol açar. Yüksek kan basıncı vücutta ciddi rahatsızlıkların oluşmasına sebep olur.
- Fazla tuz tüketildiğinde artan kan basıncı zamanla damarlarda plakların oluşmasına sebep olur. Bu durum damar sertleşmesi ve beraberinde kalp hastalıklarına yol açar. Felç, kalp krizi gibi sağlık problemlerinin gelişme riskini arttırır.
- Sodyum doğal olarak suyu çeker. Fazla tuz tüketildiğinde vücut sıvı tutar. Vücutta sıvı tutması eklem sertliği, kilo artışı, el, ayak ve bileklerde terleme ve karın bölgesinde genişleme gibi belirtiler gösterir. Kronik olarak böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, eklem ağrıları yaşanabilir.
- Fazla tuz tüketimi vücutta sıvı kaybına da neden olabilir. Vücut tuz nedeniyle vücuda alınan fazla sodyumu dengelemek için daha fazla suya ihtiyaç duyar. Su ihtiyacı tam anlamıyla karşılanmıyorsa vücut ihtiyacını hücrelerden karşılamaya başlar. Zamanla aşırı susama, mide problemleri, kusma ve ishal gibi şikayetler oluşur.
- Vücuda alınan fazla sodyum nedeniyle vücut kalsiyum emilimini gerçekleştiremez. Dolayısıyla kemik kütlesinde azalma ve kemik gözeneklerinde artma oluşur. Menopoz döneminde olanlar, şeker hastaları, kemik erimesine yatkın olan kişiler bu nedenle tuz tüketimine çok dikkat etmelidir. Aşırı tuz içeren beslenme programları kemiklerde kırılma riskini arttırarak, iskelet sistemini deformasyona uğratır.
- Vücuda alınan ve kullanılamayan fazla tuz böbreklerde süzme yükünü arttırır. Böbreklerde kristal oluşma riskinin artmasına sebep olur. Bu durumda böbrekler olumsuz etkilenerek birçok sağlık sorununa maruz kalır.
- Fazla sodyum sinir sistemi hastalıklarına davetiye çıkarır. Kanser riskini ve mide ülseri riskini arttırır.
- Fazla sodyum hormon dengesini de olumsuz yönde etkiler. Gereğinden fazla alınan tuz sinir iletilerinin taşınmasını önler. Beraberinde titreme, baş dönmesi gibi şikayetlerle birlikte algılama güçlüğü, kafa bulanıklığı gibi pek çok depresif şikayetler yaşanır.
Gizli tuzdan korunmak için tavsiyeleriniz nelerdir?
Örneğin, ülkemizde ekmek (400-500 g/gün) yaygın olarak tüketilmektedir ve 100 g ekmek ortalama 1.5-2.0 g tuz içermektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tuz tüketiminin azaltılması için ulusal bir eylem planı (Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı 2017-2021) uygulanmaktadır.
Etiket okumasını iyi yapmak gerekir ve içeriği bilinmeyen hazır gıdaları tüketmekten uzak durmak gerekir.